BENLİĞİMİZİ TANIMAK ;
HARİTAMIZDAKİ GÜNEŞ VE AY’I ANLAMAK.
Doğduğumuz andan itibaren,
benliğimiz ve vücudumuz, bireyselliğimizi oluşturma yolunda bir çok
süreçten geçer .Hayatımız boyunca yaşadığımız deneyimler, sahip olduğumuz bu
kişisel kimliği yapılandırmaya devam eder. Doğum haritamız , bireysel
kimliğimize ulaşma sürecinde, kişiliğimizi ve ruh halimizin karakteristik
özelliklerini belirleyen dinamikler ve enerjiler hakkında bize bilgi verir.
Doğum anında her bireyin yaşamına atılmış bir imza gibi, kişiye özgü bir yaşam
yolu belirlenir, kişinin olgunlaşma yolunda yaşayacağı deneyim fırsatları ve
buna bağlı olarak hayatına yön verecek önemli kavşakları, dönüm noktaları ve
farkındalık kapıları içeren potansiyel seçenekler vardır.
İlk aldığımız nefesle birlikte belirlenen, natal haritamız
bize verilmiş bir yaşam senaryosu ya da bir hazine haritası gibidir. Bu haritayı
elimize alıp baktığımızda herşeyin başladığı bir başlangıç noktası vardır, buna
yükselen /ascendant noktası diyoruz : ilk nefes aldığımız anın taşıdığı anlamı,
hayat yolumuzda karşımıza çıkacak temaları, yolumuzda nasıl ilerleyecğimizi ve hayata
karşı takındığımız tavrımızı yansıtır. Her birimizin spiritüel bir doğası ve
yaşamda gerçekleştirmek üzere çabaladığı bir amacı vardır. Her birey yaşamı
süresince tamamlanmaya ve haritasında
taşıdığı potansiyelle bütünleşmeye doğru ilerler.
Aradığımız hazineyi bireyselliğimizin farkına varmak ve bu
yapılandırma sürecinde benliğimizi olgunluğa eriştirmek fırsatı olarak
düşünürsek, bu anlamda kişiliğimiz ne yollardan geçip olgunlaşacak , “ BEN BUYUM” diyebileceğiniz kişiliği
yaratacak özellikleri tanımlayan , klasik astroloji deyimiyle iki IŞIK Güneş ve Ay’dır.
Yaşama başladığımız andan başlayarak, edindiğimiz
deneyimlerle gelişen kimliğimiz, dış dünyaya yansımaya başlar ve zamanla daha
kalıcı, olgun ve yaratıcı bir form alır. Bir birey için en önemli farkındalık
bence bu temel karakter özünün ve spiritüel doğanın ne olduğunu anlamak, doğum
anının özelliklerinin yansıdığı haritamızda var olan potansiyel yazgının
niteliklerini kavramak ve benliğimizin bu dünyada varolma sebebinin bilincine
varmaktır.
Bunu başardıktan sonra ancak biz bilinçli egomuzu algılayıp,
varolan potansiyel enerjilerimizin doğasını ve bu enerjileri en iyi nasıl
yaratıcı bir biçimde hayatımıza katabileceğimizi anlayabiliriz. Belki bu yolla
kendimiz hakkında edindiğimiz yargıları ve tutumu değiştirebiliriz.
Yaşam amacına ve spiritüel doğasına uygun yaşamlar sürdüren
bireyler ancak olgunluğa ve mutluluğa erişebilirler. Belki de çevremizde
varolan egotistik canavarlar, eminim hepimizin hayatında en az bir tane vardır
; kendinden başka kimseyi önemsemeyen ve karşısındakini dinlemeyen,sadece kendilerinin
dinlenmesini bekleyen, sürekli her halleri ve tavırları ile gözümüze soktukları
şişkin EGO’ ları ile asla kendileri
ile barışık olamayan bu kişiler, belki hayatlarında özellikle Güneş ve Ay’ın tanımladığı
enerjileri anlamadıkları ve arada denge kuramadan, yani kendilerini tam
anlamıyla tanımadıklarından, sadece kendilerine ait bir yazgının hayata
geçirilmesi ve bütünlenmesi için bu yaşamda olduklarının bilincine
varamadıklarından, ne kendileri, ne de başkaları ile uyumlu ve barışık
yaşayabiliyorlar.
Dane Rudhyar’ a
göre doğum haritamız, eğer spiritüel bir yaklaşımla incelenirse, bireyin
kişiliği ve ruhsal dünyası ile ilgili gelişiminin en son hali nasıl bir form
alacak ve birey kendini bu enerjileri kullanarak nasıl gerçekleştirecek ve
başarılı bir ruhsal gelişimi nasıl tamamlayacak gibi soruların ipuçlarını
taşımaktadır. Harita bir bütündür ve her nekadar parçalar halinde belli
açılardan incelenebilir olsa da, aslında tüm hikayemiz ve benliğimiz ancak
tümünün en ince detayına kadar incelenmesi ile anlaşılabilir. Bu da danışan ve
astroloğun karşılıklı olarak, bu yolculuğu ortaya koymak için gerekli doğru
soruları sorması ve doğru cevapları alması ile gerçekleşebilir. Her yaşın ve
dönemin ihtiyaçları ve amaçları farklıdır. Bir astroloğun, Progres haritasında
Yeni Ay yaşayan biri ile Dolunay fazı yaşayan birinin soracağı soruların ne olabileceğine
dair bir fikri vardır ve bu kişilerin hayatlarında farklı beklentiler
içerisinde kendisinin kapısını çaldığını bilir.
Howard Sasportas,
haritasında örneğin Güneş’i Koç burcunda olan birini otomatikman , cesaretli,
gözüpek ve atak bir savaşçı olarak varsaymamalıyız demektedir, o kişi hayatta
başarılı olmak ve ruhsal yolculuğunda amacını gerçekleştirmek için bu burcun
özelliklerini kullanarak bireysel kimliğini oluşturmalıdır. Kişi doğduğu andan
itibaren özünde taşıdığı bu potansiyel enerjileri kullanarak, bu kimliğe doğru
gelişir, bu bilinçli bir niyetle geliştirilebilir karakteristik özellikler
bütünüdür, eğer bunun farkında olursak kendimizi gerçekleştirme yolunda,
olgunlaşmaya doğru ileri adımlar atabiliriz.
Haritamızdaki AY; kişiliğimizdeki
dişil enerjileri, annelik yapma dürtümüzü nasıl ortaya koyduğumuzu, kendi
annemizi nasıl deneyimlediğimizi, duygu dünyamızı, bizi sarsan ,üzen,
sevindiren durumlarda dürtüsel olarak nasıl tepkiler verdiğimizi, ruh halimizin
özelliklerini ve genel olarak, toplum içindeki kültürel ve dini
koşullandırılmamız çerçevesinde hayata nasıl tepki verdiğimizi yansıtır. Diğer
yandan bizim ev halimizi de tanımlar, evimize girip, dış dünyadan koptuğumuz
anda kendi başımıza nasılız bunu anlamamıza yardımcı olur. Dış dünyada tanınmak
istediğimiz yanımızı genel olarak yükselen burcumuzda yer alan burca göre
belirleriz. Ay’ın bulunduğu ev ise hayatın hangi alanında daha hassasız, bu
enerjileri hangi alanlarda daha çok kullanıyoruz ve ortaya koyuyoruz bunu
anlatır. Ay’ın aldığı açılar ise Ay’ın özelliklerini hangi yollardan olumlu
veya olumsuz olarak yansıtıyoruz açıklar. Örneğin Ay’ı Jüpiter ile olumlu bir
açı yapan birey, hayata karşı daha açık ve umutla dolu,pozitif açılımlar içeren
bir konumdadır. Ay’ı Satürn’le açı yapan bir kişi ise açının türüne göre daha
kapalı ve içe dönük, çekingen veya temkinli davranan biri olur.
Ay, hepimizin en dürtüsel ve kişiliğimizin doğumla
gelen en içsel niteliklerini taşıyan parçamızdır. Kişiliğimizi geliştirken, bu
özellikleri anlayıp, hayatımızdaki rolünü ve bize ne gibi avantajler ve
dezavantajlar sağladığını bilirsek, kendimizi ona göre yapılandırabiliriz.
Temel duygusal ve bedensel ihtiyaçlarımız çekirdeğinde aynı kalır,
çocukluğumuzdaki anne-çocuk ilişkisini, hayatımızdaki diğer ilişkilere de
taşırız. Bunu anlamak, kendi kurduğumuz ilişkilerde de beklentilerimizi bize
tanımlar. Haritamızdaki Ay, Güneş’e göre daha az değişikliğe uğratabileceğimiz
yönlerimize işaret eder.
Haritamızdaki GÜNEŞ; Kişiliğimizdeki aktif, dinamik, süreçlere
açık ve hayatımız boyunca yapılandırdığımız bireysel kimliğimizi oluşturan
enerjileri ifade eder. Benliğimizdeki eril enerjileri, babamızı ve babamızla
olan ilişkimizin doğasını anlatır. Yaşam yolunda karşımıza çıkacak engelleri
hangi silahlarla ve donanımlarla aşabiliriz bize bunu anlatır. Bütünleşmiş bir
birey olabilmek için, Güneş’imizi yaratıcı bir biçimde ifade etmeliyiz.
Güneş’in haritamızda bulunduğu eve ve burca göre hayatımızın hedeflerine
odaklanırız ve bu alanda kendimizi geliştirmeye çabalarız. Güneşimizin ifade
ettiği özellikler bizim geliştirmemiz gereken, “BEN BUYUM” diyebileceğiniz
kimliğinizi yaratan özelliklerdir. Hayat yolumuzda Güneşimize aldığımız
transitler, progres haritalarda Güneş’in konumu ve aldığı açılar, bu bireysel
kimliği oluşturma yolunda hangi süreçlerden geçeceğimizi bize anlatır.
Jung’cu
psikoanalist Ean Begg, benliğimiz ile egomuzun bireyselleşme yolunda
geçirdikleri transformasyonu anlatırken: Benliğimizin, duygusal ve spiritüel
genetik potansiyelimizi taşıdığını ve çocukluğumuzda yaşadıklarımızla
şekillenerek , egomuzun bilinç-üstü enerjilerle yoğurulması ile bizi bireysel
kimliğimize ulaştırdığını öne sürmektedir.
Bu açıdan bakarsak astroloji, dürüstçe kendini tanımlayabilen, kendini kabul etmiş ve hoşgörü
geliştirmiş , fonksiyon gösterebilen
egolar taşıyan sağlıklı bireyler haline dönüşmekte bizlere yardımcı olabilir. Benliğimizi,
egomuzla bütünleştirerek, haritamızdaki iki Işığı Güneş ve Ay’ı tanımakla
olgunlaşabiliriz, bir bakmışız ışığı araken kendimizi bulmuşuz.
Naz Bayatlı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder